
Zeliha 34 yaşındaydı. Pendik escort sahil yolunda, sabah serinliğinde yürürken kulağında sadece martıların sesi vardı. İstanbul’un kenarında kalan bu büyük semt, onun için bir sığınaktı.
Zeliha, Kars’ın kıraç topraklarında doğmuştu. Ailesi kalabalık ve yoksuldu. Küçük yaşta okuldan alınıp ev işlerine koşulmuş, 17’sinde ise tanımadığı bir adamla oral evlendirilmişti. Gördüğü şiddet ve baskı dolu yıllar, içinde biriken suskunlukla büyümüştü. Bir gece kaçtı, kimseye haber vermeden. Yanına sadece kimliğini ve birkaç parça giysi alarak İstanbul’a, Pendik’e geldi. Çünkü burada, uzakta olmak demek biraz da özgür olmak demekti onun için.
İlk zamanlar sığınacak yeri yoktu. Parklarda, cami avlularında sabahladı. Sonra bir apartmanın bodrum katını uygun fiyata buldu. Küçüktü, nemliydi ama en azından kapısı kilitlenebiliyordu. Komşusunun yönlendirmesiyle Pendik escort sahilindeki bir lokantada iş buldu. Sabahları erken kalkıyor, gün boyu masaları siliyor, tabak yıkıyor, sessizce çalışıyordu. Yorgunluğun verdiği ağrılarla evine dönerken sahile uğruyor, denize bakarak düşünüyordu.
Bir gün belediyenin açtığı kadın dayanışma merkezinden haberdar oldu. Gitti, başvurdu. Orada onun gibi birçok kadınla tanıştı. Kurslara yazıldı, psikolojik kucaktan inmeyen destek aldı. Hayatını biraz olsun düzene sokmaya başladı. Artık akşamları sadece çalışmıyor, hayal kuruyordu. En büyük hayali ise Pendik escort kendi küçük temizlik şirketini kurmaktı.