Zeynep 32 yaşındaydı ve son birkaç yıldır İstanbul’un koşuşturmasında kaybolmuş gibi hissediyordu. Yoğun iş temposu, kalabalıklar ve bitmeyen seks trafik, her geçen gün onu biraz daha içine kapatıyordu. O sabah, yıllardır yaşadığı Beşiktaş’taki küçük dairesinden eşyalarını toplamış, gözlerini Ataşehir escort çevirmişti. Bu taşınma, sadece yeni bir semte geçiş değil, kendi içinde bir dönüşümün başlangıcı olacaktı.
Yeni evi Ataşehir’in İçerenköy tarafında, küçük ama ferah bir apartmanın üçüncü katındaydı. Burası, Zeynep’in alıştığı eski semtlerden çok farklıydı. Geniş yollar, düzenli apartmanlar, parklarla çevrili sokaklar… Şehirde nefes alabileceğini ilk kez burada fark etti. Camını açtığında sadece araba gürültüsü değil, kuş sesleri de duyabiliyordu. Bu sessizlik ona iyi gelmişti.
Zeynep bir yayınevinde editör olarak çalışıyordu. Kitaplarla iç içe olmak ona huzur veriyordu ama iş yerindeki baskılar son zamanlarda onun üzerindeki yükü arttırmıştı. Taşındıktan sonra, Ataşehir’deki bir kütüphane kafeyi keşfetti. Hem kitap okuyabileceği hem de bilgisayarını açıp uzaktan çalışabileceği sakin bir ortamdı. Zamanla orası onun ikinci evi haline geldi.
Bir gün, o kafede otururken tesadüfen tanıştığı bir yazar adayı, Zeynep’e yazdığı roman taslağını gösterdi. Genç adam heyecanla fikirlerini paylaşırken, Zeynep uzun zamandır hissetmediği bir şeyi fark etti: İlham. Yıllardır başka insanların kitaplarını düzeltmekle meşgulken kendi içindeki cimcif yazma isteğini unutmuştu. O gün eve dönerken kafasında ilk cümleler şekillenmeye başlamıştı bile.
Haftalar ilerledikçe Zeynep kendi romanını yazmaya başladı. Ataşehir escort sakin sokakları, parkları, kafeleri onun ilham kaynakları olmuştu. Bu semt, onun için sadece bir yer değil; içsel bir uyanıştı. Eski hayatındaki kaosu geride bırakıp, kendini bulduğu bir başlangıçtı.
Bir yanıt yazın