Pendik escort dar sokaklarında rüzgâr sert esiyordu o gece. Soğuk, Zehra’nın yüzünü kesiyor, ince montunun içinden iliklerine kadar işliyordu. Sahil yolunda yürürken seks seven dalgaların kıyıya vuruşu, içindeki karmaşayı bastıramıyordu. Her adımı, geçmişinden bir yankı gibiydi.
Zehra henüz yirmi üç yaşındaydı ama yaşadığı acılar onu kırk yaşında gibi gösteriyordu. Yoksul bir ailenin kızıydı; babası küçükken evi terk etmiş, annesi yıllarca temizlik işlerine giderek onu büyütmüştü. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmış, küçük yaşta hayatın yükünü omuzlamıştı.
Pendik escort bir tekstil atölyesinde işe girmişti önce. Uzun saatler çalışıyor, kazandığı para zar zor kiraya ve annesinin ilaçlarına yetiyordu. Ama bir gün annesi hastaneye kaldırıldığında, cebinde ne para vardı ne umut. O gece, çaresizliğin ne demek olduğunu iliklerine kadar hissetti.
Bir arkadaşının aracılığıyla tanıştığı biri, “sadece birkaç saatliğine” iş teklif ettiğinde, içi yandı ama reddedemedi. “Bir kereden bir şey olmaz,” dedi kendi kendine. O bir kere, yıllarca sürecek bir hayatın kapısını araladı.
Artık geceleri Pendik’in arka sokaklarında, sahil kenarlarında dolaşan bir kadındı Zehra. İnsanların bakışlarından kaçıyor, sabah olunca kimse tanımasın milf eskort diye uzak yerlere gidiyordu. Her sabah eve döndüğünde aynaya baktığında, karşısındaki kadını tanıyamıyordu. Ama mecburdu. Her şey annesinin yaşaması içindi.
Bir gece sahilde beklerken yanına yaşlı bir kadın geldi. Kadın, “Evladım, üşümüşsün,” diyerek ona sıcak bir çay uzattı. Zehra, ilk defa biri ona insan gibi davrandığı için ağladı. Kadın, Pendik escort kadınlara yardım eden bir dernekten bahsetti. “İstersen sen de gel,” dedi.
O gece Zehra eve döndüğünde çok düşündü. Sabah olunca cesaretini toplayıp vip derneğe gitti. Güleryüzlü insanlar onu dinledi, anlamaya çalıştı. Kimse onu yargılamadı. Günler sonra ilk defa birine güvenebileceğini hissetti.
Bir yanıt yazın