
Zeynep 35 yaşında, İstanbul’un karmaşık sokaklarında kendi yolunu bulmaya çalışan, hayatın yorgunluğunu omuzlarında taşıyan bir kadındı. On yıl önce ani bir kararla İstanbul’u terk etmiş, İzmir’in sahil bikinili giyen esc kasabalarından birine yerleşmişti. O zamanlar kaçması gerektiğine inanıyordu; geçmişinden, kırgınlıklarından, İstanbul’un gürültüsünden… Ama ne kadar uzağa gitse de, içindeki bazı yaraları susturamamıştı. Ve şimdi, yıllar sonra, geri dönmüştü. Üstelik bu kez başka bir İstanbul’a: Ataşehir’e.
Ataşehir escort seçmesinin bir sebebi vardı. Ne çok kalabalıktı ne de tamamen yabancı. Gökdelenler ve geniş caddeler, ona geçmişteki dar sokaklardan kurtulmuş hissi veriyordu. Yeni tuttuğu küçük daire, İçerenköy taraflarında, sessiz ama modern bir apartmandaydı. Balkonundan Ataşehir Bulvarı’nı ve uzaklardaki Finans Merkezi kulelerini görebiliyordu. Bu şehirde yeni bir hayat kurmak istiyordu – bu kez sessiz, bu kez sadece kendisi için.
İlk günlerini alışveriş torbalarıyla ve adres ezberlemekle geçirdi. Fakat yavaş yavaş, sabah yürüyüşleriyle tanıdığı sokaklarda huzur bulmaya başladı. Parklarda kitap okuyan insanlar, köpek gezdiren yaşlılar, işine koşan milf genç kadınlar… Her biri Zeynep’in gözünde ayrı bir hikâyeydi. Bir süre sonra yanına defterini almaya başladı. Gözlemlediklerini yazdı. Başkalarının hayatından parçalar yakalarken, aslında kendi hikâyesini yeniden örüyordu.
Bir sabah, Ataşehir escort Modern Sanatlar Galerisi’nin önünden geçerken içerideki “Kadın ve Şehir” başlıklı sergi dikkatini çekti. İçeri girdiğinde duvardaki bir tablo önünde donakaldı. Genç bir kadının yüzü, şehir ışıklarıyla aydınlanmış bir gece fonunda çizilmişti. Tabloda kendini götten gördü. Duygularını bastıramayıp gözleri doldu. Görevli yaklaşıp onunla ilgilenince, bir anda hikayesini anlatıverdi. Görevli gülümsedi: “Sergi sanatçısı da buraya taşındıktan sonra başladı çizmeye. Bazen şehir bize ilham verir.”
Zeynep o akşam evine döndüğünde kararını vermişti. Kendi hikayesini bir romana dönüştürecekti. Ataşehir escort geçen, güçlü kadınların sessiz ama derin mücadelelerini anlatan bir roman… Şimdi o romanı yazmaya başladı. Her harf, onun içinden bir parça taşıyor, Ataşehir’in sokakları ise bu yolculukta ona sessizce eşlik ediyordu.